Aksekili Mehmet Emin Efendi

Aksekili Mehmet Emin Efendi (Büyük Aksekili Hoca)
(1272/1855-1353/1937)

1855 yılında Akseki’nin Sadıklar Köyü’nde dünyaya geldi. Babası Hüseyin Efendi, dedesi Hatip Mustafa Efendi’dir. Annesi de Ali Beyoğlu ailesinden Ayşe Hanım’dır. Mehmet Emin Efendi, İlk tahsilini memleketinde yaptıktan sonra babası onu, Seydişehir’de Abdullah Efendi’nin talebelerinden ağabeyi Şeyh Mustafa Efendi’nin yanına yerleştirdi. Bir süre orada okudu. Daha sonra tavsiye üzerine Konya’ya gelen Mehmet Emin Efendi, Konya müftülerinden Kadınhanlı Hacı Hüseyin Efendi’nin Ziyaiye Medresesi’ndeki derslerine devam ederek ondan icazet aldı.

Bu tahsiliyle yetinmeyen merhum, bir süre de İstanbul’un meşhur âlimlerinden, Fatih Medresesi müderrisi Urfalı Mehmet Emin Efendi’nin derslerine devam ederek, 1887 yılında bir icazet de ondan aldı. Kilis’de de zamanın ünlü bilginlerinden Hocazade Abdullah Efendi’den mantık ve Menazır okudu. Ayrıca kıraat-ı seba tahsil etti. Bir ara da, Elmalı’ya yerleşen ağabeyinin yanında kaldı.

1887 yılında tekrar İstanbul’a giden Mehmet Emin Efendi, Yek Çeşm (tekgöz) Urfalı Mehmet Efendi’nin derslerine devam etti. Laleli Kütüphanesi’nde araştırmalarda bulundu. Bu arada Manastırlı İsmail Hakkı Efendi ile Serezli Deli Hafız Efendilerden de Arap edebiyatı tahsil etti.

Mehmet Emin Efendi İstanbul’dan ayrılacağında bir bölüm tahsilini Konya’da yapan hocası Urfalı Mehmet Emin Efendi:

“-Burada kal. İstanbul’da kalırsan yarınların şeyhül İslâmı olursun” deyince, Mehmet Emin Efendi:

“-Keşke Konya’da kalsaydım da bu politika içine girmeseydim dememiş miydiniz?” deyince, hocası:

“- Peki öyleyse git, memlekete hayırlı evlatlar yetiştir” dediği rivayet edilir.

Gerçekten Osmanlı döneminin bütün şeyhülİslâmları, İstanbul uleması arasından seçilmiştir.

Bu şekilde kendisini çok iyi şekilde yetiştiren Mehmet Emin Efendi, büyük bir âlim olarak Konya’ya döner ve bir zamanlar okuduğu Ziyaiye Medresesine müderris olur. İki yüzün üzerinde öğrenciye icazet verir.

Ayrıca Şerafeddin ve Sul-tanselim, daha sonra Kapı ve Aziziye camilerinde vaazlar verir, halkı irşat eder. Konya’da Büyük Ak-sekili Hoca namıyla ün yapar.

1889-1906 yılları arasında devamlı ramazanları Edirne’de geçirir. Eski Cami’de vaz-u nasihatlerde bulunur. Edirne’de Edirne eşrafından Kurt Mustafa Efendi’nin, onun vefatından sonra da oğlunun selamlığında kalır. Vaaz verdiği camiler dolup taşar. Bu hizmetine karşılık her yıl elli altın alır.

1922’den itibaren Konya Hilâfeti’l – Aliye Medresesi’nde Fıkıh Usulü dersleri verir. Cumhuriyetin ilk yıllarında on beş lira maaşla emekli olur.

Ömer Faruk (1902-1978), Naciye (1913-1950), Hüseyin Feyzi (1891-1960), Tevfik ve Fatma adlarında beş çocuk babası olan Mehmet Emin Efendi, 13 Nisan 1937 tarihinde vefat eder. Musalla Mezarlığı’nda metfundur.

Vefatını müteakip hocalarının evine gelen Akşehirli Ahmet Efendi ve müftü Abdullah (Ulu-bay) Efendi ağlayarak M. Emin Efendi’nin üzerindeki örtünün ucunu kaldırıp ayağını öperler. Akşehirli Hoca bu büyük kayıp karşısında, davudi sesiyle hüngür hüngür ağlar.

Kısa boylu ve sert bir mizaca sahip olan M. Emin Efendi, halk tarafından çok sevilen, ve sayılan bir şahsiyettir. Bir gün kapı Camii’nde vaazında, Kapı Camii’nin kuzey kapısının sağ ve solunda yer alan maksurelerde, cemaatle namaz kılmanın doğru olmadığını, ön safarın doldurulması gerektiğini söylemiş. Yine bir gün camiye namaz kılmaya geldiğinde, bir kısım cemaatin maksurelerde namaza durmak üzere olduğunu görünce Aksekili Hoca bastonu çekip cemaatin üzerine yürür:

“- E… herifer, h…. herifer! Ben size burada namaza durulmaz demedim mi?” diyerek, cemaati önüne katıp ön safara doğru kovalar. Kimse, hocaya karşı koymaya kalkışmaz.

Bu olayı, bizzat şahit olan Mahmut Sural Bey anlatır.

Birinci Dünya savaşında iki oğlunu birden askere gönderen Mehmet Emin Efendi, Milli Mücadeleye büyük destek verir. İrşat ve Teftiş Heyetinde çalışır. Birinci Meclis için yapılan milletvekilliği teklifini kabul etmez.
Mehmet Emin Efendi, eli kalem tutan bir ilim adamıdır. Onun basılmayan eserleri yanında, 1896 yılında neşredilen Ehadis-i Kutsiye isimli bir de eseri vardır. Daha sonra bu eserin muhtelif baskıları yapılmıştır.

Aksekili Mehmet Emin Efendi (Büyük Aksekili Hoca)

Aksekili Mehmet Emin Efendi (Büyük Aksekili Hoca)

Müftü Abdullah (Ulubay) Efendi, Yalvaçlı Ömer Efendi, Akşehirli Ahmet Talat Efendi, Küçük Aksekili Abdullah Hilmi Efendi, Aksekili Mustafa Nazmi Efendi ve oğlu Hüseyin Efendi, Büyük Aksekili Hocanın yetiştirdiği öğrencilerinden bazılarıdır. Bir ara Hadimli Mehmet Vehbi Efendi de merhumun ikindi derslerine devam etmiştir.

Talebelerinden Konya Müftüsü Abdullah Ulubay Hoca, sadece Konya çapında değil, Türkiye çapında bir büyük ilim adamı idi. Onun yetişmesinde Mehmet Emin Efendi’nin büyük rolü olmuştur.

KAYNAKLAR

– Hasan Hüseyin Uçar – Ahmet Ali Uçar, Sadıklar Köyü, İzmir 1990, s. 277-279;
– Arabacı, a.g.e., Konya 1998, s.445.