Arıcızade Hacı Hüseyin Feyzi Efendi

Müftü Kadınhanlı Arıcızade Hacı Hüseyin Feyzi Efendi
(1239/1823-1312/1894)

Konya’mızın en ünlü müftü ve bilginlerinden birisi olan Hüseyin Efendi, 1239 H. 1823 M. yılında Kadınhanı’nda doğdu. Babası Ilgın’ın Balkı köyü imamı Hafız Mustafa Efendi’dir. İlk tahsilini babasının nezaretinde sıbyan mektebinde yaptı, bu arada hıfzını da tamamladı.

Hüseyin Efendi, ilk medrese tahsilini o vakitler makarr-ı ulema olan ve İslâmi ilimlerde Konya’yı gerilerde bırakan Kayseri’de yaptı ve ilk icazetini oradan aldı. Daha sonra İstanbul’a gitti, ikinci icazetini de o zamanlar İstanbul’un ünlü âlimlerinden, Nevşehirli Hazım Efendi’den aldı.

Bundan sonra memleketine gitmek üzere Argıthanı’na varınca, oradaki tanıdıkları, “Çıra dibine karanlık olur” hesabı, söz arasında “Hüseyin geldi” gibi lafar etmesi üzerine:

“Ya demek ki ben hâlâ efendi olamamışım” diyerek köyüne gitmekten vazgeçip, geri döner. O zamanlar bir ilim merkezi halinde olan Kırkağac’a gider. Bir süre de orada kalarak, oranın ünlü âlimlerinden Hacı Süleyman Efendi’den de üçüncü icazetini alır.

Bütün âlet ve İslâmî ilimler de tahsilini tamamlayan ve her ilim dalında üstat olan Hacı Hüseyin Efendi, bundan sonra Konya’ya gelip yerleşti. Ziyaiye Medresesi müderrisliği için girdiği imtihanı parlak bir şekilde kazanarak, Ziyaiye Medresesine müderris oldu. Bu arada İplikçi ve Şerafeddin camilerinde de ders okuttu.

Konya’daki ilmî gelişmeler, ilim adamlarının gayretleri ile bundan sonra Konya’yı tam anlamıyla bir ilim merkezi haline getirdi. Döneminde Ziyaiye Medresesi bir akademi hâlini aldı. Uyguladığı disiplin hiçbir medresede yoktu. Öğleden ikindiye kadar medresenin cümle kapısı kapatılır, ne içeriden dışarıya çıkan, ne de dışarıdan içeriye giren olurdu. Çalışkan ve zeki olmayan hiçbir talebe medresenin hücresinde kalamazdı. Meşhur bilginlerimizden oğlu KadınhanlızadeAli Rıza, Yal-vaçlı Ömer, Hadimli Mehmet Vehbi, Büyük Akseki-li Hoca, Tavaslı Süleyman efendilerle ve daha nice bilgin bu dönemde yetişti. Hüseyin Efendi, 800’ün üzerinde öğrenci yetiştirdi ve onlara icazet verdi. Zamanında Ziyaiye Medresesi, Konya’nın en meşhur üniversitesi haline geldi. Sadece Ziyaiye Medresesi’nde 22 yıl müderrislik yaptı.

Hüseyin Efendi, 1874yılında 272 talebesine Tefsir-i Kadı Celâl, Tasavvurât, Mirât ve Meşârik, 1876 yılında, 170 talebesine Tefsir-i Kadı Celâl, Mutavvel, Meşariku’l-Envar, Muhtasar, Maanî ve Kudurî, 1877 yılında 207 talebesine Tefsir-i Kadı Beyzavî, Mutavvel ve Şifa-i Şerif, 1878 yılında 202 talebesine, Kadı Mir, Molla Cami, Mülteka, Mutavvel ve Şifa-i Şerif okuttu. Hüseyin Efendi, vefatına kadar da talebe okutmaya devam etti. Konya’da hiçbir müderrisin aynı anda 272, 207 ve 202 talebesi olmadı.

Konya Müftüsü Abdullah Vahdi Efendi’nin 1886 yılında vefat etmesi üzerine Konya Müftülüğü’ne getirildi. Konya’nın meşhur âlimlerinden oğlu Ali Rıza Efendi, Yalvaçlı Ömer Vehbi, Aksekili M. Emin Efendi, Tavaslı Süleyman Efendi, Karapınar Müftüsü Hacı İsmail Hakkı Efendi, Malaslı H. Ahmet Efendi, yetiştirdiği talebelerinden bazılarıdır. Öğrenci yetiştirmeyi, kitap yazmaya tercih etti.

Konya’nın ilim hayatında büyük bir yeri olan merhum, 1312 H. 1310 R. 1894 M. Temmuz ayının 11. günü, yetmiş üç yaşlarında olduğu halde vefat etti ve Şems Mezarlığı’nda toprağa verildi.

Kabir taşı kitabesi şöyledir:

Konya Müftüsü fudala-i kiramdan
Kadınhanlı el-Hac Hüseyin Feyzi
Efendi Hoca’nın ruhuna rızaen lillâhi
Teâlâ el-Fatiha 1312 (1894)

Şems Mezarlığı’nın kaldırılmasından sonra kabri, Musalla Mezarlığı’na nakledildi. Baba-oğul müftümüzün kabir taşları bu kabristandadır. Sonradan yukarıda kitabesini verdiğimiz taşlar da torunları tarafından kaldırılıp yerine burasının bir makam olduğunu belirten mermer konuldu. Biz hatıra olarak eski kabir taşı metnini vermeyi uygun bulduk. Keşke eski çöken taşlar düzeltilip bırakılsa idi.

Yazar ve antikacı Nurettin Rüştü Büngül merhumun torunudur.

KAYNAKLAR

– KVS. 1874, 1876, 1877;
– Arabacı, a.g.e. s. 440-442;
– Uyar. Konya Bilginleri, S. 127-128, s. 16;
– Sural, a.g.dizi yazı, 18 Eyül 1975.