Alâeddin Keykubat I.

Alâeddin Keykubat I.
(ö. 1237)

Veliler listesinde yer alan devlet adamlarından birisi de I. Alâeddin Keykubat’tır. Keykubat I. Anadolu Selçuklu Develeti’nin onuncu sultanıdır. Türkiye Selçuklu sultanlarının en büyüklerinden birisidir, Gıyaseddin Keyhüsrev’in ortanca oğlu ve ağabeyi I.îzzeddin Keykâvüs’ün halefidir. Annesinin kim olduğu bilinmemektedir.

Ağabeyi I. İzzed-din Keykavüs’ün vefatından sonra, hapisten kurtarılarak 615 H, 1219 M. yılında devlet adamları tarafından tahta oturtulmuş, Anadolu onun döneminde, en ihtişamlı dönemini yaşamıştır.

Konya da, tarihte en muhteşem ve zengin dönemini Alâaddin Keykubat döneminde yaşamıştır. İki asra yakın gerileme dönemi, buna inzimam eden karışıklıklar Moğol istilaları, Karama-noğlu-Osmanlı savaşlarının çoğu, Konya ve civarında cereyan etmiş, bu karışıklıklar ve savaşlar Konya’nın ihtişam ve zenginliğini alıp götürmüştür.

Adıyla anılan Alaeddin Cami ve Köşkü

Adıyla anılan Alaeddin Cami ve Köşkü

Büyük devlet adamlarından Karatay, Alâeddin Keykubat hakkında şunları söyler:

Alâeddin Keykubat, 1221-22 yıllarında Konya Dış Sur inşaatını bitirmiş, Alâeddin Darüşşifası’nı kurmuş, Alâeddin Camii’ni tamamlamış, Selçuklu Köşkü’nü tamir ettirmiştir. Beyşehir Gölüne nazır, Kubadabad Sarayı ile Kayseri yolu üzerinde Keykubadiye Sarayları da onun tarafından yaptırılmıştır. Alanya da onun döneminde fethedilmiş, ülkenin sınırları genişletilmiştir.

Alâeddin Keykubat, ilim, kültür ve sanat mensuplarını korumuş, ülke onun döneminde bütün İslâm ülkelerinden gelen âlim, mutasavvıf ve sanat erbabıyla dolup taşmıştır. Sultanü’l -Ulema ve ailesi, Evhadüddin Kirmanî ve Ahi Evren de onun döneminde Konya’ya gelerek yerleşmiştir. Arapça, Farsça ve Rumca bilen Sultan, Farsça şiirler de yazmıştır. Âlim ve şeyhlere büyük hürmet göstermiş, daima onların dualarını almaya çalışmıştır.

Ülkede art arda yapılan medreseler, zaviyeler, dârü’şşifalar, hamamlar, darü’l-hufazlar, konaklar, bağlar ve bahçelerle şehirler mamur, alınan tedbirlerle yollar emniyetli hâle getirilmiştir.

“ On sekiz sene Sultan’ın hizmetinde bulundum, onun gecenin üçte birinden fazlasını uyku yatağında geçirdiğini hatırlamıyorum. Bilakis onu geceleri Kur’an okumak, namaz kılmak ve dua etmek ve çalışmakla meşgul gördüm.”

Alâeddin Keykubat, pekçok Türk-İslâm hükümdarları gibi, Hanefi mezhebinde olduğu hâlde, sabah namazlarını Şafii usulüne göre, erken kılardı. Devlet işlerine büyük zaman ayırırdı. Memlekette asayiş ve adalet tam idi. Yollarda eşkıya baskınları, mal ve insanlara asla tecavüz vuku bulmazdı. Bu tür olaylara karşı son derece sert davranırdı. Çok iyi ok atar, cirit ve santraç oynardı. Mimarlık, marangozluk, oymacılık ve ressamlıkta son derece mahirdi. Onun abdestsiz hüküm ve menşurları imzalamadığı rivayet edilir.

Zamanında Sultanü’l-Âlem, Sultanü’l-Âzam ünvanlarıyla anılan Keykûbat, Anadolu halkının şuurunda efsaneleşmiş bir hükümdar olarak yaşamış, hayatı ve adaleti hakkında, halk arasında birtakım menkıbeler teşekkül etmiştir. Sultan Alâeddin Keykubat dindarlığı, adaleti ve fazileti yanında, diğer Büyük Selçuklu Sultanları gibi, son derece hür düşünce ve hoşgörüye sahip, taassuptan uzak bir sultan olarak tanınmıştır.

Alaeddin Camii’nin içinden bir görünüm

Alaeddin Camii’nin içinden bir görünüm

Bu ünlü sultan, 18 yıl hükümdarlık yaptı,

1237 yılında zehirlenerek şehid edildi. Zehirleme olayını oğlu Gıyaseddin Keyhüsrev’e atfedenler de vardır. Bu büyük sultan vefat ettiğinde, kırk beş yaşları civarındadır. Onun vefatından sonra tahta güçlü bir sultan daha çıkmadı. Konya’da Alâeddin Tepesi’ndeki türbede metfundur.

KAYNAKLAR
İbn-i Bibi, Anadolu Selçukî Devleti Tarihi, (Çev. M. Nuri Gencosman), Ankara 1941, s. 88-91, 94, 99-100;
Kerimeddin Mahmut, Anadolu Selçukî Devleti Tarihi, (Çev. M. Nuri Gencosman) Ankara 1943, s.129-130;
Turan, a.g.e. s. 393;
Emine Uyumaz, Sultan Alâeddin Keykubat Devri Türkiye Selçukluları Devleti Siyasî Tarihi, Ankara 2003, s. 92-100;
Konyalı Konya Tarihi, a.g.e. s. 133-161;
Faruk Sümer. ‘‘Keykubat I’’, DİA, Ankara 2002, s,25/358-360