Bozkırlı Abdullah Fevzi (Tanrıkulu) Efendi
(1299/1883-1943)
1299/1883 yılında Bozkır’ın Hocaköy’de dünyaya geldi. Babası Yusuf Efendi, annesi Fatma Hanım’dır. İlköğrenimini köyde tamamladıktan sonra, Konya’ya geldi ve ünlü bilgin ve meşayihden Memiş Efendi’nin küçük oğlu Hasan Kudsi Efendi’nin derslerine devam ederek ondan istifade etti. Islah-ı Medaris’e devam ederek icazetini Ahmet Ziya Efendi’den aldı. Tahsilini tamamladıktan sonra, bir süre köyüne döndü ve orada talebe okuttu. Abdullah Efendi, köyünde fazla kalamayarak tekrar Konya’ya geldi ve hocasının yanında müderrislik yaptı ve akaid dersleri okuttu. Aldığı icazet, Cumhuriyet Döneminde yüksek tahsil kabul edildi.
Birinci Dünya Savaşı’nda Sina Cephesinde, Milli Mücadele Döneminde de Batı cephesinde savaştı. Medrese tahsili ile yetinmeyen Abdullah Efendi, Konya Daru’l-Muallimîn’e girerek oradan da diploma aldı.
Abdullah Fevzi Efendi, Delibaşı İsyanı’ndan sonra emniyet güçleri tarafından aranması sebebiyle hoca amcası Abdülhâlim Efendi ile zor şartlar altında arazide ve dağlarda yaşamak meburiyetinde kaldı.
Cumhuriyet döneminde, Konya Merkez Vaizliği görevinde de bulunan merhum, Kapı Cami’inde vaazlar verdi. 1940’lı yılların başında Vakıfar Genel Müdürülüğü’nde Vakıf Kayıtlar Müdürlüğü Arapça Mütercimi olarak çalıştı. Burada fazla kalmadı ve tekrar Konya’ya eski görevi olan Merkez Vaizliği’ne döndü.
Hocası Hasan Kudsi Efendi’nin kızı, Hatice Hanım’la evli olan Abdullah Efendi, 1943 yılında geçirdiği bir kalp krizi sonunda vefat etti ve Hacı Fettah Kabristanı’nda toprağa verildi.
Abdullah Fevzi Efendi Meşrik-i İrfan’da yazılar yazdı. Yakın bir dönemde Ali Osman Koçkuzu tarafından, “Çanakkale Savaşında Bir Müderris ” ve “Bir Müderrisin Sürgün Yılları” adlarıyla anıları yayımlandı.
Eşi Hatice Hanım, o sülâleden günümüze kadar gelebilen kültürlü ve dört başı mamur bir Hanımefendi idi. Ailenin en yaşlısı idi. Oğlu, gazeteci Ziya Tanrıkulu da dindar fakat ileri görüşlü mükemmel bir insandı.
Babasını kaybetmesi üzerine, ailenin geçimi omuzlarına yüklenmiş ve ömrü mücadele ile geçmişti. Dünyanın lütfunu da kahrını da gülerek karşılardı.
Hayatı hakkında bilgi verdiğimiz, Mehmet Arif Bey: “Konya ‘da dört hoca kaldı, ikisi, Abdullahlardır.” der. Biriyle Müftü Abdullah Ulubay’ı, diğer Abdullah’la da, merhumu kastedermiş.
Abdullah Fevzi Efendi aynı zamanda, Mu-hammed Bahaüddin Efendi’ye müntesip idi. Aile şeceresi şöyledir:
KAYNAKLAR
Arabacı, a.g. e. s. 533;
Abdullah Fevzi Efendi, Çanakkale Cephesinde Bir Müderris, (Yayıma hazırlayan A. Osman Koçkuzu) İstanbul 2010;
Abdullah Fevzi Efendi. Bir Müderrisin Sürgün Yılları, (Yayına Hazırlayan A. Osman Koçkuzu), İstanbul 2011;
Sural, a.g. dizi yazı, 23 Ekim 1975.