Kadı İzzeddin Muhammed

Kadı İzzeddin Muhammed
(ö. 654/1256)

Selçuklu döneminin büyük âlim, kadı ve devlet adamlarından birisi de Kadı İzzeddin Muhammed’dir. Veliler listesinde adına tesadüf edilmemekle beraber, ifâ etmiş olduğu büyük hizmetler dolasıyla onun da veliler listesinde yer alan diğer devlet adamları ile birlikte hayatından bahsetmeyi uygun buldum.

Kadı İzzeddin Muhammed, zamanının âlim ve tanınmış kadılarındandır. I. Alâeddin Keykubat’ın torunlarından II. İzzeddin Keykavüs 1246 yılında Selçuk tahtına tek başına oturunca, vezirliğine Kadı İzzeddin Muhammed’i getirdi. Muineddin Süleyman, Sahip Fahreddin Ali, Celâleddin Karatayî gibi, tanınmış âlim ve yöneticiler de bu dönemde onunla birlikte görev başındadır.

İbn-i Bibi hakkında şöyle der:

“Kadı İzzeddin’den başka vezirlik mevkiine hak kazanmış bir devlet adamı kalmadı. Celaleddin Karatay ile beraber bütün memleket ve saltanat büyükleri onu vezirlik makamına geçirmeyi lûzümlu gördüler… Devlet işlerinin dizginlerini İzzeddin’in başarıcı ellerine teslim ettiler. ”

Gerçekten o, zamanında güttüğü siyaset ve dehası ile memleketi, iç ve dış düşmanlara karşı korumuş, Moğol baskınlarının en şiddetli bir döneminde memleket onun sayesinde rahat bir nefes almıştır. Her tarafta Moğol casuslarının cirit attığı ve pek çok görevlinin Moğol yanlısı bir siyaset güttüğü dönemde o, Moğol düşmanlığı ile tanınmıştır. Ülkeyi korumak için de hiçbir fedakarlıktan kaçınmamıştır.

Moğol düşmanlığı yüzünden bir ara görevinden uzaklaştırılmışsa da, çok geçmeden yeniden görevine iade edilmiştir. İzzeddin Keykavüs üzerinde büyük tesiri vardır. Hükümdar kendisinden çekinir ve çok hürmet gösterir.

O, padişahın ahlâkını bozmak isteyenlere karşı da nüfuzunu kullanarak onları bertaraf eder. Moğolların padişahı tesirleri altına almaması için de, büyük gayret sarfeder. Hazinenin bütün altınlarını dökerek hazırladığı bir ordu ile Sultan Rukneddin’i mağlup ederek onu Burgulu Kalesi’ne hapsettirir.

Sahib Kadı İzzeddin’in vezirlik makamına oturduğu ve memleket idaresinin dizginlerini eline aldığı sıralarda, Bayçu’nun elçileri sık sık Selçuklu payitahtına akın eder ve hazineye büyük külfetler yükleyen armağanlarla geri dönerlerdi. Kadı İzzeddin, Celâleddin Karatayî gibi devlet adamları ile de görüşerek, Moğollara yüz vermemeye başlar. Aldığı tedbirlerle Moğol akınlarını durdurmaya da muvafak olur.

1255-1256 yıllarında Bayçu Noyin, çekirge sürüsü gibi ordusuyla Anadolu’ya saldırır, her tarafı yakıp yıkarak Konya’ya doğru yürür. Harp meclisinde, bir kısım devlet adamları sulh taraftarıdır. Bayçu’nun istediklerinin verilerek savaşın durdurulmasını ister. Kadı İzzeddin Muhammed ve bir kaç devlet adamı da Bayçu’ya güvenilemiyeceğini, bu dinsize karşı cihat açılması gerektiğini savunurlar. Neticede vezirin hazırladığı ordu yola çıkar. İki taraf, Aksaray civarında Alâeddin Hanı (Alâi Han) tarafarında karşı karşıya gelir. Türk safında bozguncular, Moğollar tarafından gönülleri satın alınmış hainler vardır. Kadı Îzzeddin Muhammed ihanete uğrar, savaşı kaybeder. Kendisi ayaklarından muzdarip olmasına rağmen, çarpışa çarpışa şehitlik mertebesine ulaşır. Kendisi ile birlikte pek çok kumandan ve değerli devlet adamı da şehit düşer.

Bu savaşın ve Kadı İzzeddin Muhammed’in ölüm tarihini bazı tarihçiler 654 /1256 olarak verirken, bazı tarihçiler de 656 tarihini verir. İbn-i Bibi ve Prof. Dr. Osman Turan 654 /1256 tarihini benimser. Aksarâyî, 656 tarihini verir. Bu duruma göre Kadı İzzeddin Muhammed’in vefat tarihi 654 /1256 yılı ramazan ayının 20’nci veya 23’üncü günüdür.

Kadı İzzeddin Muhammed, bugünkü İmam-Hatib Okulu’nun güneyi, Ata Petrol’ün doğusunda yer alan bölgeye bir mescitle, medrese yaptırmıştır. Türbesi de buradadır. Medrese, zamanımıza kadar gelememiştir. Mescit de, muhtelif tarihlerde tamirat görmüş ve genişletilmiştir.

İ. Hakkı Konyalı, buradaki türbenin Seyfeddin Karasungur türbesi gibi ehramî kubbeli olduğunu, türbede Kadı İzzeddin’e ait kıymetli ahşap sandukanın 1900’lü yılların başında aşırıldığını kaydeder.

II. İzzeddin Keykavüs, Kadı İzzeddin’e olan saygı ve ona bağlılığından dolayı, onun yaptırmış olduğu mescitle medrese için, Kadınhanı’na bağlı Kestel ve Koçmar köylerini vakfeder. Vakfiyede İzzeddin Keykavüs, Kadı İzzeddin Muhammed hakkında saygılı ve onu övücü bir ifade kullanır. Hazreti Mevlâna da ona karşı son derece hürmetkar davranır. Mektuplarında onu metheden ifadelere yer verir.

KAYNAKLAR

– İbn-i Bibi, a.g.e. s. 247, 254;
– Kerimeddin Mahmud, 1943, a.g.e. s. 136;
– Turan, a.g.e. s. 480;
– Mevlâna Celaleddin, Mektuplar, a.g.e. s. 239;
– Konyalı a.g.e. s. 416-420.
– Önder, a. g. e. s. 170;
– Zeki Atçeken “Moğollar’a Baş Eğmeyen Bir Selçuklu Veziri Kadı İzzeddin, Camii ve Türbesi”, Yeni Gazete Eki, Çönk, 08 Aralık 1999, s. 179-181.