Tavaslı Hacı Osman Efendi
(1248/1832-1332/1916)
1248/1832 yılında Denizli’nin Tavas ilçesine bağlı Nikfer köyünde dünyaya geldi. Mehmet Efendi adında bir zatın oğludur. İlk tahsilini Tavas’da yaptıktan sonra, on beş yaşlarında iken Türkiye’den ayrıldı; Kahire, Şam ve Bağdat’ta çeşitli medreselerde okuyarak icazet aldı. Elli yaşlarında iken, 1882 yıllarında Konya’ya geldi ve Konya’da Obruklu Cemil Ağa’nın kızı ile evlenerek buraya yerleşti.
1883 yılında Süleymaniye Medresesi’nin müderrisi Osman Efendi’dir. Uzun yıllar bu medresede müderrislik yaptı ve burada pek çok talebe yetiştirdi. Sonradan bu medrese, onun adına izafetle Tavaslı Medresesi olarak da anıldı. Osmanlı Döneminin son ilim adamlarının yetişmesinde büyük hizmeti geçti. Bilhassa fıkıhda ihtisas sahibi idi. İstanbul’da zamanın âlimleri tarafından çözülemeyen pek çok fıkhî meselenin, Tavaslı Osman Efendi’ye sorularak çözüme ulaştırıldığı anlatılır. Osman Efendi bir keresinde fikri alınmak için İstanbul’a çağrılmış, ilmî kudretine hayran kalınmış ve kendisine maaş bağlanarak Konya’ya gönderilmiştir.
10 Ramazan 1302 tarihli bir belge, Osman Efendi’ye maaş bağlanması ile ilgilidir.
1301/1884 yılında 55 talebesine Celal, İbn-i Melek, Tasavvurat ve Dürer okuttu.
Sırçalı Mescit civarında Çopur Kadılar’ın evi olarak bilinen bina, Tavaslı Osman Efendi tarafından yaptırıldı.
Daha önce bahsettiğimiz “Bezm-i Muhabbet” mensupları ile Kıbrıslı Faik Bey, merhumun yakınen temas kurduğu şahıslardı.
Tavaslı Osman Efendi, 1332/1916 yılında Konya’da vefat etti ve Şems Kabristanı’nda toprağa verildi. Maalesef kabir taşı diğer kabir taşları ile birlikte kayboldu.
Arşivimizde mevcut bir icazetnameden öğrendiğimize göre, Taş Kapı Medresesi müderrisi Nuzumlalı Mehmet Feyzi Efendi, Osman Efendi’nin öğrencilerindendi. Bu icazetnamede Osman Efendi’nin baba adı, Mehmet Efendi olarak geçer. Dülgerzade Mevlüt Efendi, Hadimli Mehmet Vehbi Efendi, Karapınar Müftüsü İsmail Efendi de Osman Efendi’nin talebelerindendi.
Konya Âlimleri ve Velileri’nin ilk baskısında Osman Efendi’nin baba adını Cafer Ağa olarak vermiştik. Bu belge karşısında onun baba adının Mehmet Efendi olarak kabul etmek gerekir. Sayın Arabacı da aynı görüştedir. Baba adı belki de Mehmet Cafer’dir.
KAYNAKLAR
– B.O.A. 10 Ra. 1302, Dosya: 940, Göm.: 74413, Fon: İ.DHL;
– 1301/1884 yılı Vilâyet Salnamesi,
– Arabacı, a. g. e. s. 383-384,
– Sural, a. g. d. yazı, 27 Ocak 1975.