Akşehirli Hacı Ahmet Talat (Yeşîlsoy) Efendi

Akşehirli Hacı Ahmet Talat (Yeşîlsoy) Efendi
(1273/1877-1956)

Akşehirli Hacı Ahmet Talat (Yeşîlsoy) Efendi

Akşehirli Hacı Ahmet Talat (Yeşîlsoy) Efendi

1877 yılında Akşehir’in Engil-li köyünde doğdu. Babası Hatipzade Ömer Efendi, annesi Afife Hanım’dır. İlk tahsilini köyünde yaptıktan ve Hammalzade Ahmet Efendi’de bir süre okuduktan sonra Konya’ya geldi, burada Büyük Aksekili Mehmet Emin Efendi’nin derslerine devam ederek ondan icazet aldı. Ayrıca Müftü Ali Rıza Efendi ile Nuzumlalı Mehmet Feyzi Efendi’den de ders aldı. Konya müftülerinden Abdullah Ulubay Hoca ile medrese arkadaşı olup, icazetnamelerini aynı gün aldılar.

Ahmet Efendi müderris olduktan sonra, Darü’l-Hilâfe Medresesi’nde görev aldı. İlk görevi Darü’l-Hilâfe kâtipliğidir. Daha sonra İhzari Sınıfarı Baş Muallimliği’ne ve Arapca hocalığına yükseldi. 1922 yılında aynı medresenin müdürlüğüne getirildi. Merhumun müdürlüğü sırasında Konya’ya gelen Mustafa Kemal Paşa bu medreseyi ziyaret etti, medresedeki tertip ve düzeni, tale-belerdeki seviyeyi çok beğendiği için, o zamanın parasıyla büyük bir meblağ olan beş bin liralık bir ihsanda bulundu.

Ahmet Efendi, medreseler kapatıldıktan sonra, bir süre İmam Hatip Mektebi’nde Din Dersleri Muallimliği yaptı. Daha sonra da Konya Kapı Camii vaizliğine atandı ve ömrünün sonuna kadar bu görevde kaldı. Sıdkı Dede’nin vefatından sonra da, bir süre Sultan Selim Camii hatipliğini üstlendi.

Merhum bir süre, ticaretle iştigal etmişse de başarılı olamadı. Sille’de çok kaliteli İran ve Afgan desenli halılar üretti, fakat pahalıya mal olduğu ve satışı da çok zor olduğu için bu işi bırakmak mecburiyetinde kaldı.

Akşehirli Hacı Ahmet Efendi, Konyalı’nın sevip saydığı, kendisinden oldukça çekindiği büyük bilim adamlarımızdan birisi idi. Son derece âbid, zâhid ve züht ve takva sahibi bir insandı. Ömür boyu kimseden zekat, sadaka ve hediye kabul etmedi. Ahmet Efendi kimseden çekinmez, tok sözlü ve eğilmek bilmeyen bir karaktere sahipti. Bid’atlara ve olur olmaz sapık tarikatlara şiddetle karşı çıkardı. Aslında tasavvufa karşı değildi;

“- Gerçek şeyhi bulun elini değil, ayağını öpeyim” derdi.

Bir zamanlar bizim Konya esnafının kötü bir adeti vardı. Dükkânların önüne oturur, geleni gideni seyreder, halkın kaldırımlardan geçmesine engel olurlardı. Merhum çarşıda giderken, böyle dükkânlarının önüne oturan birkaç esnaf, hocayı kahve içmeye davet etmişler.

Hoca sinirlenip;

“- Halkın gelip geçeceği yerlere oturuyorsunuz. Ammenin yolunda ne hakkınız var? Sizin çayınız kahveniz haramdır.” deyip yanlarından ayrılmış.

Hocanın bu haline bozulanlar, o günlerde oradan geçmekte olan Hacı Veyiszade Hoca’ya da aynı teklifi yapmışlar. Hoca Efendi oturmuş, bir sade kahve söylemişler. Akşehirli Hoca’nın yaptığını Hacı Veyiszade’ye anlatmışlar.

Hoca Efendi kahve gelmeden hemen kalkmış ve:

“- Ahmet Efendi haklı.” demiş ve bir daha Hacıveyiszade’ye kapı önünde kahve içirememiş-ler. Aynı hassasiyet Hocası Büyük Aksekili Mehmet Emin Efendi’ de de vardır.

Sadece din ilimlerine değil, fen ilimlerine de aşina olan Ahmet Efendi, 5 Mart 1956 tarihinde vefat etti ve Musalla Kabristanı’nda toprağa verildi.

KAYNAKLAR

Arabacı, a.g.e. s. 560-562;
1973 Konya İl Yıllığı,
Sural, a.g. dizi yazı, 23 Ekim 1975.
Yalçın Dikilitaş, “Akşehirli Hacı Ahmet Talat Efendi” Konya Postası eki Cönk, s. 63,28 Şubat 2001.
Arabacı, “Akşehirli Ahmet Talat Efendi (Yeşilsoy), Konya Ansiklopedisi, 2010, s.1/140-141