Alî Gav Sultan
1285 yılı Salnamesi’nde adı geçen velilerden olan Ali Gav Sultan kimdir, ne zaman yaşamıştır bu konuda bir belge mevcut değildir.
“Gâv” Farsça’da öküz demektir. Anlatılan menkıbeye göre, Selçuklu ordusu Konya’yı kuşatır, fakat bir türlü şehri alamaz. Ordudan bir asker veya Ali Gav Tekkesi’nde yatan bir derviş, bir gün öküz postuna bürünerek, şehrin sığırları ile birlikte içeri girer ve gece karanlığında kale kapılarını açarak şehrin Türk askerlerince fethedilmesini sağlar. Bu kahraman, Ali Gav Sultan’dır. Önder’e göre de Ali Gav, zaviyenin banisi, zaviyenin şeyhi veya müderrisidir.
Ali Gav Zaviyesi, bu günkü Kız Lisesi’nin arkasında bulunan zaviyedir.
Güney tarafında da küçük bir hazire vardır. Zaviye günümüzde çevresine göre bir hayli çukurda kalmıştır. Zaviyenin bulunduğu yer sonradan Avlon-yalı Ferid Paşa zamanında, Hadimli Mehmet Vehbi Hoca’ya verilir. Hoca burayı kısmen tadil, tağyir ve imha suretiyle medrese haline getirir. Vali Paşa bu medreseye “Mahmudiye Medresesi” adını verir. Eski zaviyenin asıl yapısından kalan parça, medresenin kıblesinde kalmıştır. Son yıllarda tamir edilen eser, halen ayaktadır.
Zaviyenin içerisinde gömülü olan zat Ali Gav Sultan, dışında açık türbede yatan da Ali Kemter Baba’dır. Ali Kemter Baba ise, bir Bektaşi şeyhidir. Zaviye, Konya’daki en eski zaviyelerinden birisidir. Fatih zamanında Derviş Hasan adında birisi burada şeyhlik yapmıştır. Zaviyenin bulunduğu mahalle uzun zaman Ali Gav Mahallesi, bazı kayıtlarda da “Mahalle-i Post-pûş” olarak anılmıştır. Vaktiyle zaviyenin pek çok da vakfı bulunduğu bilinmektedir.
Bir ara bina çocuk kütüphanesi olarak kullanılmıştır. 2012 yılı baharında başlayan resteras-yon işleri, yıl sonunda da devam etmekteydi.
KAYNAKLAR
KŞS, (Sak- Çetin), Konya 2008, s. 45/12, 346;
Konyalı, Konya Tarihi, a.g.e. s. 911-913;
Önder, 1971, a.g.e. s. 174;
Özönder, a.g.e. s. 139-141;
ES. Muhtasar Konya Ansiklopedisi (Haz. Uz), s. 1/52-53.