Ayaşlı Sakir Efendi

Ayaşlı Sakir Efendi
(1871/ 1917)

Ayaşlı Şakir

Ayaşlı Şakir

H. 1288, M. 1871 yılında Ankara’ nın Ayaş kazasında Dervişi-mam Mahallesi’nde doğdu. Nazif Efendi’nin oğludur. İlk ve Rüştiye tahsilini memleketinde tamamladı, daha sonra İstanbul’a gitti ve orada muhtelif medreselerde okudu.

İstanbul Darü’l-Muallimîn’i bitirdikten sonra, 1895 yılında Konya İdadisi Müdür Muavin-i Saniliği’ne atandı. Ayrıca burada tarih ve coğrafya dersleri okuttu, daha sonra 1901 yılında Tokat İdadisi Müdürlüğü’ne tayin edildi.

Konya’da görevli olduğu sırada, Konya Redif Taburu Miralayı Hayri Bey’in kızı Zehra Hanım’la evlendi.

Tokat’ta birtakım üzücü olaylarla karşılaşan Şakir Efendi’nin ruh yapısında değişiklikler meydana gelir. Rahatsızlığı ileri safaya varınca da, devlet tarafından görevinden af edilerek Konya’ya gönderilir.

Çok iyi Arapça, Şems-i Tebrizî’nin Farsça yazılan eserini tashih edecek kadar Farsça, La-dam O Kamelya’yı Türkçeye çevirecek kadar Fransızca bilen Şakir Efendi, meşhur “Ahteri” adındaki Arapça-Türkçe lügatı, yanında taşımamak için, bir haftada tamamını ezberleyecek kadar da zeki idi. Herkesin kaldıramayacağı tasavvufîşiirleri vardır.

Onun hakkında çok şey söylenmiş ve yazılmıştır. Kimi ona mecnun, kimi meczup, kimisi de ona bir veli gözüyle bakmıştır. Abdülaziz Mec-di Efendi, ondaki büyük değişikliği cezbe ile izah eder ve sebebini de şöyle açıklar:

“Hayat-ı ulâsında (hayatının ilk dönemlerinde) mübalât-ı diniyesi olmadığı halde, bir gün Tokad ‘in bihişt-âbâd bahçelerinin birinde yalnız başına namaz kıldığı sırada, eşcârın (ağaçların) kendisiyle beraber secde ettiğini, hal-i yakazada (uyur uyanıklık arasında) görerek mecra-yı efâr (fikirlerinde) ve müşahedâtında ( gözlemlerinde) tahavvül vukua gelmiştir.”

Şakir Efendi, kendisinde meydana gelen bu büyük değişikliği şu kıta ile dile getirir:

Bozulmuş bezm-i yârân, çeşni-i mey değişmiştir.
Tarabgâh-ı cihânda nağme-i hey hey değişmiştir.
Bugün bence hülâsa kıble-i kalbim Muhammed’le
Hüdâ-yı Lem-yezel’den ma’ada her şey değişmiştir.

Bazı kaynaklarda, bu kıtanın kelimelerinin değişik şekillerde verildiği de görülmektedir.

Yine Abdülaziz Mecdi Efendi, İkdam Gazetesi’nde neşretmiş olduğu bir makalede, Seydişehirli Abdullah Efendi’nin Ayaşlı hakkında:

“- Üç haftaya kadar, daha olmazsa üç aya kadar, nihayet üç seneye kadar bizdensin!” dediğini rivayet eder.

Ayaşlı Şakir kabir taşı

Ayaşlı Şakir kabir taşı

Son, on üç senelik inziva hayatında ailesi başta olmak üzere, herkesin terkettiği, Ayaşlı Şakir Efendi’ye Ali Kemâlî Efendi ile Sıdkı Dede sahip çıkar. Şakir Efendi’ye bağlanan mazûliyet maaşı ile Garipler Semti’nde aldıkları bir arsa üzerine küçük bir ev inşa ederler. Şakir Efendi’nin vefat ettiği 18 Haziran 1917 tarihine kadar, bütün ihtiyaçlarını karşılarlar.

Onun cezbe halinden önceki dönemde yazmış olduğu şiirinin bir beyti şöyledir:

Kendi derdim bana hemrâh yeter
Yar mâr istemem Allah yeter.

“ Abdülaziz Mecdi Tolun Hayatı ve Şahsiyeti” isimli eserde, Sultan Reşad’ın Şakir Efendi’ye gönlünü almak için gönderdiği, Yenikapı Mevlevi-hanesi postnişini Abdülbaki Efendi’nin naklettiği ilginç bir olay yer alır. Burada Şakir Efendi’nin üst üste gösterdiği kerametler anlatılır. Olayın şahitleri de Sivaslı Ali Kemâlî Efendi ile Sıdkı Dede’dir.

Şakir Efendi’nin şiirleri kadar, şiir başlıkları da ilginçtir. “Reyb-i Kebir”, “Lehce-i Cehl”, “Rica-yı Ecir” gibi şiir başlıkları, Arap harferi ile yazıldığında, tersine okununca yine aynı kelimenin ortaya çıktığı görülür. Kabir taşı kitabesi de, Şair Eşref’inkine benzer:

“Bu kabir,
Ayaşlı Ağazade münzevî Şakir Efendi‘nin kabridir. Sağlığında olduğu gibi;
Ölümünden sonra da hiç kimseden bir şey istemez.”
27 Şaban 1335

Şair Eşref’inki de şöyledir:

Gözlerim ebnâ-yı âdemden o rütbe yıldı kim
İstemem ben Fatiha, tek çalmasınlar taşımı.

Ayaşlı Şakir’in kabir taşı Sırçalı Medrese Müzesi’ndedir.

KAYNAKLAR
Osman Ergin. A.g.e, İstanbul. 1942, s. 24-34;
Faik (Soyman)- M. Muhlis (Koner), Muallim Ayaşlı Şakir Hayatı ve Şiirleri, Konya 1933;
Haz. Fatma Betül Telli, Muallim Ayaşlı Şakir, Ankara 2005;
Sural, “Hattat Ayaşlı Şakir Efendi”, Veli Sabri Uyar’ın Defterlerinden, Konya’nın Sesi, 7 Aralık 1978;
Ali Işık, Ayaşlı Şakir Efendi, Konya 2011.