Celâleddin Karatay
(ö. 652/1254)
Doğum tarihi bilinmemektedir. Alâeddin Keykubat’ın azadlı kölelerindendir. Üç kardeş idiler. Diğer iki kardeşi Celâleddin Rumtaş ve Seyfeddin Karasungur’dur. Celâleddin Karatay, Keykubat’ın tahta çıkışından vefatına kadar, onun hizmetinden hiç ayrılmadı. Memuriyet hayatına I. Keykavüs zamanında başlayan Karatayî, 612/1215 tarihinden, 652/1254 tarihine kadar kırk yıl devlet hizmetinde bulundu.
Veliler listesinde yer alan, Emir Celâleddin bu zattır. Selçuklu vezirlerinin en dindarlarından-dır. Celâleddin Karatay’ın ferman ve menşurlarda unvanı: “Yeryüzünde Allah’ın Velisi” şeklinde yazılır. Yüksek ahlaklı, temiz imanlı bir şahsiyetttir. Vakfiyelerde de, “Ebû’l-mulûk ve’s-selâtin” yani “Hükümdar ve sultanların babası” unvanıyla anılır. İbn-i Bibi de ondan sitayişle bahseder.
Onunla ilgili olarak anlatılan şu olay Karatayî’nin ne büyük bir şahsiyet ve samimi bir Müslüman olduğunu ispata kafidir sanırım.
Celâleddin Karatay, Kayseri’nin Bünyan ilçesi yakınlarında bir kervansaray yaptırır. Bir gün yapıyı görmek için, Kayseri’den yola çıkar. Bünyan’a yaklaştığı sırada, bu görkemli yapıyı gezerken, içine bir büyüklenme duygusu gelebileceği ve bu yüzden alacağı sevaptan mahrum kalacağı düşüncesiyle kervansarayı görmekten vazgeçer.
Medrese dışında yaptırmış olduğu, bütün eserler üzerindeki kitabelerde adını zikrettirmez. Bu da, onun ne kadar tevazu sahibi olduğunu göstermektedir.
Hazret-i Mevlâna da mektuplarında, onunla ilgili olarak: “Seçilmiş beylerin ulusu, büyüklerin övüncü, himmetleri yüce, melek huylu Allah’a en yakın meleklerin sıfatıyla sıfatlanmış hayır ve insaf madeni, padişahlarla sultanların en yakını… Mazlumların yardımına koşan millet ve din Celâli” şeklinde övücü sözler kullanır. Menakıbü’l-Arifin’de Karatay’ın iyiliklerinden bahsedilir. Bütün kaynaklar onun, fedakâr, ahlaklı, hayırsever, ibadetine düşkün ve güçlü bir devlet adamı olduğunda ittifak ederler. Sultan Alâeddin’in ölümünden sonra, üç kardeş saltanatı sırasında mühim görevler üstlendi ve devletin parçalanmasını önledi.
Celâleddin Karatay, 652 H. 1254 M. yılında Kayseri’de vefat etti. Kerimeddin Mahmud, ölüm tarihini 1258 olarak verir. Cesedi mumyalanarak Konya’ya getirildi ve Karatay Medresesi’nin içinde sol tarafa hazırlattığı türbesine gömüldü. İbrahim Hakkı Konyalı’nın anlattığına göre, Karatâyî’nin mumyalı cesedi diri gibi imiş. Bir asır öncesine kadar mumyası duruyor ve özellikle bayramlarda soyundan torunları tarafından ziyaret ediliyormuş.
Celâleddin Karatay, kervansaray ve medrese gibi pek çok eser yaptırdı ve bunlara sayısız vakıfar tesis etti. Konya’da yaptırmış olduğu Karatay Medresesi bir sanat şaha seridir. İ. Hakkı Konyalı bu konuda şu tespiti yapar:
“- Konya’da Selçuklu eserlerini iri taneli bir inci tesbihe benzetirsek, Karatay Medresesi onun pırlanta imâmesidir.”
Celâleddin Karatay, 649/1251 yılında Kadı İzzeddin’le birlikte Bağdat’taki halifeye elçi olarak gönderilmiştir. Celâleddin Karatay Bağdat’ta iken Şeyh Şehabeddin Sühreverdî’nin türbesini de yaptırmıştır. Karatay, Türkiye Selçukluları hudutları dışında hayır eseri yaptıran tek devlet adamıdır.
KAYNAKLAR
İbn-i Bibi, a.g.e. s. 228, 244, 255-256;
Kerımüddin Mahmud, 2000, a.g.e. s. 27,73;
Mevlâna Celâleddin, Mektuplar, 1963 s. 226;
Turan, a.g.e. s. 461, 471-473;
Önder, a.g.e.s. 10-165;
Mehmet Eminoğlu, Karatay Medresesi Yazı İncileri, Konya, Konya 1999;
Aydın Taneri, “Celaleddin Karatay”, DİA, 7/251-252;
Zehra Odabaşı, “Celâleddin Karatay” Konya Ansiklopedisi, 2012 s. 2/ 232-234.