İmam-ı Beğavi

İmam-ı Beğavi
(ö. H. 516/M.1122)

Adı, bütün veliler listesinde yer alan ve türbeleri asırlardan beri, en çok ziyaret edilen türbelerden birisi de hiç şüphesiz İmam-ı Beğavi Hazretlerinin türbesidir. İmam-ı Begavî’nin Türbesi ve zaviyesi Sadreddin-i Konevi Türbesi’ne giden yol üzerinde idi. Türbe yanındaki mescidin zaviye hâline getirildiği tahmin edilmektedir. Zamanla harap olan türbe ve zaviye sonradan tamamen yıkılarak, üzerine yüksek binalar yapıldı. Türbede yatan zatın kemiklerinin de, Sadreddin-i Konevi türbesinin avlusuna nakledildiği rivayet edilir.

Bu Begavî’nin künyesi, Ebu Muhammed Muhyissünne el-Hüseyin b. Mes’ud b. Muhammed el-Ferrâ el-Begavî’dir. Muhaddis, müfessir ve Şafiî fıkıh âlimi olarak tanınmıştır. Ferrâ, lakabı babasının kürkçülük yapmasından dolayıdır.

İmam-ı Beğavi, merhum, Hacı Veyiszade Hoca’mızın dualarında adını zikrettiği dört-beş zatdan birisidir. Diğerleri Hazreti Mevlâna, Sadreddin Konevi, Bahâ Veled ve Hacı Fettah Kabristanı’nda metfun, Şeyh Muhammed Bahaüddin Hazretleri idi.

İslâm dünyasında birden ziyade Begavî’den bahsedilir. Konya’daki İmam-ı Beğavi, Türkiye’de yaşamış olan Beğavilerden birisi midir, yoksa türbesi Bağ köyünde, 516 H. 1122 M. yılında Merve’de vefat eden büyük hadis âlimlerinden İmam-ı Beğavi’nin bir makamı mıdır?

İmam Bagavî’nin, Sadreddin Konevi türbesine nakledilen kabri.

İmam Bagavî’nin, Sadreddin Konevi türbesine nakledilen kabri.

Sadreddin Konevi Türbesi’nin bahçesine nakledilen kabir üzerindeki taşın kitabesinde:

“Bu makam, Ulemadan imam-ı Beğavi’nin olup, Hicri 516 da vefatet etmiştir. Allah rahmet eylesin” deniliyor.

Burada verilen vefat tarihi ile yukarıda künyesi verilen büyük hadis âliminin vefat tarihleri biribirini tutuyor. Ayrıca İmam-ı Beğavî’nin tekke kapısı üzerinden alınıp tamir sırasında çeşme üzerine konulan kitabedeki, bin Mes’ûd el-Beğavî ibaresi, buranın adı geçen hadis âlimi İmam-ı Beğavi’nin bir makamı olduğu kanaatini kuvvetlendiriyor. Zira onun da adı Hüseyin b. Mesûd b. Muhammed’dir. Bu kitabe üzerindeki tarih, mescidin yapım tarihi olabilir. Bu duruma göre oradaki kabir, zamanın şeyhlerinden birisine aittir.

Tekke, Konya’da vaktinde yürüyemeyen çocuklar için sınanmış yerlerdendir. Çocuklar orada bulunan bir taş üzerine oturtulur, çocukların bundan sonra yürüyeceğine inanılır.

Mehmet Önder, Yeni Meram gazetesinde neşrettiği ‘İmam-ı Beğavî Konya’da mı metfundur?” başlıklı makalesinde:

“…Birinci ihtimale göre, İmam-ı Begavî’nin Konya’daki türbesi de bir makamdır. Yani bu şöhretli bilginin adına bir türbe yaptırılmış, bir türbedar yerleştirilmiş, zengin vakıfar bağlanmış ve ziyaret edilmiştir.

Diğer bir ihtimale göre, İmam-ı Begavî hakikaten Konya’da vefat etmiştir. İmam-ı Begavî’nin vefat ettiği XIII. yüzyılın başlarında Konya, Anadolu Selçuklu Devleti’nin Başkenti ve bir ilim yuvasıdır. Horasan’dan, Hindistan’dan, Arabistan’dan yüzlerce bilgin, derviş, seyyah, şair tüccar, talebe Konya’ya akın etmekte bu ünlü Türk şehrinden feyz almaktadır. Bu devirde, ilim ve sanat eserlerine karşı sempati geniştir. Bilginler hürmet görmekle, bunların ders vermesi vaaz etmesi için geniş medreseler inşa edilmektedir. İmam-ı Begavî’ nin de Merve’l-Rus’dan kalkarak Konya’ya gelmiş olması ve burada vefat etmesi kuvvetle muhtemeldir.”

İmam-ı Beğavî meselesinde zayıf bir ihtimal, adı geçen Horasanlı İmam-ı Beğavî’nin Anadolu’nun fethine katılarak Konya’ya gelip yerleşmiş olmasıdır. Bu duruma göre İmam-ı Beğavî, Hazret-i Mevlâna’nın babası, Baha Veled’in doğumundan otuz yıl kadar önce vefat etmiştir.

Kanaatimize göre, kabir taşında da belirtildiği şekilde burası, diğer pek çok yerde olduğu gibi İmam-ı Begavi’nin kabri değil, makamıdır. Bu duruma göre türbedeki kabir de zaviyenin şeyhlerinden birisine aittir.

İmam-ı Begavî Zaviyesi, Osmanlı’nın son dönemlerinde mektep olarak kullanılmıştır. Sadreddin Konevî’ye giden yolun köşesinde bulunan zaviye, 1935-1940’lı yıllarda harap durumda ayaktadır. Bu tarihten sonra yıkılmıştır.

KAYNAKLAR

– Konyalı, a.g.e. s. 139, 150, 1117;
– Özönder, a.g.e. s.107-110;
– Mevlüt Güngör, “Begavî”” DİA,1992 s. 5/440-341;
– Önder, “İmam-ı Begavî Konya’da mı metfundur?” Yeni Meram gazetesi, Ocak 1951.