Fahru’r Rûm Kara Hacı Mustafa Efendi
(ö.1147/1734)
1071 Malazgirt Zaferinden sonra Anadolu kapıları açıldı ve yüzyıllar boyu Anayurt’tan, ilim ve İslâm’ı yaymak için göçler devam edip durdu. Bu göç dalgalan arasında Buhara’dan kalkıp Anadolu’ya gelen ailelerden birisi de, Hâdimî Hazretleri’nin büyük dedelerinden Hüsâmeddin Efendi’dir. Hüsameddin Efendi, Buhara’nın tanınmış ve asil bir ailesine mensup, âlim, fazıl ve veli bir zattır.
Bu ailenin Anadolu’ya hangi tarihte gelip yerleştiği belli olmamakla beraber, yerleştikleri yer Hadim’in güneybatısında Göksu Vadisi üzerinde ve Hadim’e 20-25 Km. uzaklıkta Afşar Köyü yanındaki Karacasadık yöresidir.
Hüsameddin Efendi’den Hadimî Hazretleri’ne kadar, beş nesil gelip geçmiştir. Her nesil için ortalama 60-65 yıl kabul ettiğimizde bu, 3-3.5 asır eder ki, Hâdimî’nin belli olan doğum tarihinden (1701) bu kadar yıl geriye doğru gidilirse, ailenin yaklaşık olarak Hadim’e Selçuklu’nun son, Osmanlı’nın ilk dönemlerinde gelip yerleştikleri ortaya çıkmış olur.
Ebu Said Muhammed Hadimi Hazretleri’nin babası olan Fahru’r-Rum (Rum diyarının seçilmişi, herkesin onunla övündüğü) unvanıyla meşhur, Kara Hacı Mustafa Efendi, Karacasadık’da doğdu. Doğum tarihi malum değildir. Büyük bilginler ve mutasavvıfar yetiştiren köklü bir aileden gelmiş olması sebebiyle, ilk tahsilini babası Osman Efendi’den almış olması muhakkaktır.
Konya müftülerinin meşhurlarından, Yalvaçlı Ömer Vehbi Efendi’nin, bir talebesine vermiş olduğu icazetnamede gösterilen silsileden, Kara Hacı Mustafa Efendi’nin hocasının da Muhammed bin Ahmet Tarsusî olduğunu ve icazetini ondan almış olduğunu öğreniyoruz.
Bu ailenin Karacasadık’dan kalkıp Hadim’e yerleşmesinde şöyle bir menkıbe anlatılır.
Kara Hacı Mustafa Efendi’nin eşi, Hâdimî Hazretleri’nin anneleri Hediye Hanım bir gece rüyasında, göbeğinden fışkıran bir ağacın yapraklarının altın olarak yere döküldüğünü ve halkın da bu altınları topladığını görür. Hediye Hanım, rüyasını kocasına anlatır. O, hanımının görmüş olduğu bu rüyayı, nesillerinden büyük âlimler yetişeceği ve halkın bunlardan çok istifade edeceği şeklinde yorumlar. Mustafa Efendi, eşinin görmüş olduğu bu rüya ile ilgilenir. Karı-koca atlarına binerek bu rüyanın görüldüğü yeri aramaya çıkarlar. Hâdim’in olduğu yere gelinince Hediye Hanım; “İşte rüyada bulunduğum yer burası idi” diye gösterir. Yapılan bu tespitten sonra, bütün aile gelerek Hadim’e yerleşir.
Rüya gerçekten olduğu gibi çıkar ve bu aileden başta, Ebu Said Muhammed Hadimî olmak üzere altın nesiller yetişir, Kara Hacı Mustafa Efendi’nin Hâdim’de kurmuş olduğu medrese, zamanla gelişir; buradan binlerce âlim, ders ve feyz alarak Anadolu’nun dört bir tarafına yayılır.
Talebelerine vermiş olduğu icazetnamelerin altına Fahru’r-Rûm yazıp mühürleyen, başta oğulları olmak üzere pek çok talebe yetiştiren Kara Hacı Mustafa Efendi, 1147/1734 yılında Hadim’de vefat etti. Kabri, oğlu Hâdimî’nin kabrinin bitişiğinde-dir.
Kabir taşı kitabesi şöyledir:
“Merhum ve mağfur Hadimi Efendimiz’in pederleri ve üstatı, fuhûlünden sahib-i enfası kud-siye üstad-ı kül, mürşid-î ekmel Fahru’r-Rûm Kara Hacı Mustafa Efendi’nin ruhuna fatiha”
Yapmış olduğumuz araştırmalarda, Kara Hacı Mustafa Efendi soyundan başta Hadimi Merhum olmak üzere, otuzun üzerinde büyük âlim ve çeşitli dallarda yönetici yetişmiş olduğunu tespit ettik. Bunlardan bazılarının hayatlarını bu bölümde, bazılarınınkini de, Konya Müftüleri bölümünde anlatmaya çalışacağız. Soyundan bu kadar büyük insan yetişen Kara Hacı Mustafa Efendi’yi, rahmet ve minnetle anmak boynumuzun borcudur. Allah’ın rahmeti üzerine olsun, nur içinde yatsın.
Ebu Said Muhammed Hâdimî’ye kadar soyları şöyledir:
1. Bedreddin
2. Hüsameddin
3. Hüseyin
4. Abdurrahman
5. Osman
6. Fahri’r-Rûm Karahacı Mustafa Efendi
7. Ebu Said Muhammed Hâdimî.
KAYNAKLAR
– Hadimioğlu, a,g.e. s. 85-86.