Müftü Gevrakî Hacı Abdülkadir Efendi

Müftü Gevrakî Hacı Abdülkadir Efendi
(1 831/ 19 03)

1831 yılında Konya’da doğdu. Köklü bir aileye mensuptur. Babası da ünlü âlimlerden Ali Efendi’dir.

Müftü Gevrakî Hacı Abdülkadir Efendi

Müftü Gevrakî Hacı Abdülkadir Efendi

İlk tahsilini babasından aldı. Daha sonra uzun seneler Akşehir’de Ökes köyünde Ali Efendi, Karaağaç’da Hacı Emin Efendi ile Uşak’da Hacı Ahmet Efendi’nin rahle-i tedrisinde yetişti ve bu hocalardan icazet alarak Konya’ya döndü. Ulum-ı İlâhiye’yi de meşhur sofiyeden Ayıntabî Hoca’dan tahsil etti.

Konya’nın Çadırçeşme Mahallesi’nde Abdü’l-Fettah Çavuş tarafından yaptırılan, fakat sonradan harap olan Fettâhiye/Çadırçeşme Medresesi’ni yeniden imar ederek oranın müderrisi oldu ve uzun yıllar talebe okuttu. (Torunları medresenin Ali Efendi tarafından ihya edildiğini ifade etmektedir.) Müftü olduktan sonra da talebe okutmaya devam etti.

Abdülkadir Efendi, 1874 yılında 73 talebesine, Akaid, Camî, Meanî ve Tarikat-ı Muhamme-diye, 1876 yılında 60 talebesine, Fenârî, Meanî ve Tarikat-ı Muhammediye, 1877 yılında aynı sayıda talebesine aynı dersleri, 1881-82 yılında 30 talebesine Tefsir, Kadi Mir ve Meanî okuttu.

Sonradan Gevraki Medresesi olarak da anılan bu medresede kırk üç öğrencisine icazet verdiği ve talebelerinden dördünün müftülük makamına kadar yükseldiği rivayet edilir.

Abdülkadir Efendi’nin, Müftü Kara-hafiz Abdürrahim Efendi’den sonra Konya Müftülüğü’ne getirildiğini tahmin ediyorum. Ali Kemâli Paşa ile Ferid Paşa zamanlarında 8-10 yıl müftülük görevinde bulundu.

Abdülkadir Efendi, şeriat hükümlerinin tatbikinde son derece dikkatli, sözünü sakınmayan cesur bir âlimdi. Zamanının valilerinden Ferid Paşa, oturak âlemlerinin alıp yürümesi üzerine, bunu önlemek için, vilayet idare meclisinden bir genelev, o zamanki tabiriyle kerhane açma kararı çıkartmak ister. Kararın altı, üyeler tarafından imzalanırken Abdülkadir Efendi, bunu imzalamaktan imtina eder. O günlerde araları biraz da açık olan Vali Paşa, Müftü Efendi’ye sinirli ve sert bir şekilde, kararı imza etmemesinin sebebini sorar.

Müftü Efendi şu cevabı verir:

“- Sizi korumak için imzadan istinkaf ettim. Sizden önce Konya’da bir vali vardı. Dana etini çok sever, sofrasından eksik etmezdi. Bu sebeple halk, bu paşaya ‘Danacı Paşa’ adını koydu. Siz de kerhaneyi açacak olursanız, halk size de ‘Kerhaneci Paşa’ adını koyar. Eğer buna razı iseniz genelevi açınız.”

Ferid Paşa, mahcubiyetinden kıpkırmızı kesilir ve genelev açmaktan vazgeçer.

Abdülkadir Efendi, kahvehanelerde boş oturanlara çok kızar ve yolu üzerinde rastladığı kahvehanelere dalar, orada zaman öldüren gençleri asası ile kovalayarak dışarı çıkarır, kimse de Müftü Efendi’ye olan saygısından ses çıkaramazmış. Halk da onu kızdıracak bir hareket yapmaktan son derece kaçınır, kendisine büyük saygı gösterirlermiş.

1322 H. 1319 R (1903) yılında bir ramazan ayının arefe günü 70 yaşlarında iken kelime-i tev-hid getirdikten sonra, hayata gözlerini yumdu. Cenaze namazı, ertesi günü, hem bayram hem cuma olduğu halde kalabalık bir cemaatle Kapı Camii’nde kılındı, Gevraki Hanı civarındaki küçük mezarlığa defnedildi. Bundan sonra medresede müderrisliği oğlu Vehbi Efendi üstlendi.

Mezarının bulunduğu kabristan, torunları tarafından parsellenerek satılması üzerine kabir taşı, Musalla Kabristanı’na nakledildi. Bir zamanlar kabri Şeyh Halili Türbesi’nin yüz metre güney batısında oğlu Vehbi Efendi’nin kabrinin yanında idi. Sonradan kabir taşı yeni açılan Furkan Dede Caddesi’nin ortasındaki alana kaldırıldı.

Kabir taşı kitabesi şöyledir:

İyd-i fıtr’a irciî /emr-i Hûda erdi hemân
……………/ fazlı kemâli bî kemân
Îyd ile cumayı o gün/ bağdel eda halk büsbütün
Yetti cenaze hemân/ kılıp yola oldu revân
Müftü Abdülkadir Hoca/ kadri bilirdi her gece
Hayra muvafakdı nice/ hakka sığınırdı hemân
Çıktı dediler tarihin/ muaccemle söyledi hemîn
Hak rahmetine eylesin karîn /ehl-i cennatü cenân
(1319)

Ölüm vaktinin geldiğini hanımına haber veren merhum, fakiri fukarayı koruyan, âlim, fazıl ve takva sahibi bir zat olarak tanınmış ve geçimini köyünden temin ederek kimseye minnet etmemiştir.

KAYNAKLAR

KVS, 1874 -1882;
Önder, Konya Muariği Tarihi, s.45;
Arabacı, a.g.e. S. 276-278;
Uyar, Bilginler, s. 129-130, s.44;
Sural, a.g.e. Dini yazı, 23 Eylül 1975;
Uz, “Gevrakizade Hacı Abdülkadir Efendi”, Konya Ansiklopedisi, 1912, 4/356.