Muhammed Rıfat Efendi
(1872/1920)
Muhammed Bahaüddin Efendi’ nin ikinci oğludur. 1872 yılında Konya’da doğdu. Tahsilini babasından, Ebu Bekir Sami Paşa Medresesi’nde tamamlayan Rıfat Efendi, aklî ve naklî ilimlere vâkıf bir müderris olarak ün yaptı. Kardeşleri ile birlikte İshah-ı Medaris’i kurdu ve orada din ilimleri yanında fen ilimleri de okuttu ve adı geçen medresenin müdürlüğünü yaptı.
Rıfat Efendi, halkın kanaatine göre, hiç alakası olmadığı halde, Delibaşı İsyanı’nda haksız yere asılarak şehit edilmiştir.
İbrahim Hakkı Konyalı, Islah-ı Medaris’i kastederek:
“- Bu medresenin ve İslâm’ın zaferini çekemeyenler, bu ailenin felâketini hazırlamışlardır” derken,
Mahmut Sural Bey de:
“- İdam edilmesine, kendisini çekemeyen bazı hocaların sebep olduğu söylenir” demektedir.
Selçuk Es de:
“Halk ve ulema arasında çok sevilir ve sayılırdı. 1920 yılı Konya Hadisesi sonucu kardeşi Zeynelabidin Efendi’den intikam almak amacı ile zamanın Konya valisi tarafından, mahkemeye tabi tutulmadan 23. 10. 1920 tarihinde idam edildi.” notunu düşer.
Sayın Arabacı da bazı tarihler üzerinde durduktan sonra, “Rifat Efendi’nin idam tarihini tam tespit henüz mümkün olamamıştır” der. (Konya Medreseleri, 1998, s.526)
İlk idam haberi, 7 Ekim 1920 tarihinde Öğüt gazetisinde çıktığına göre, ilk idamlar 6 veya 7 Ekim günü yapılmış olmalıdır. İlk idam edilen yedi kişi arasında Rifat Efendi de vardır. Diğerleri ise, Azınlıktan üç kişi ile Tiryaki’nin Tahir, Ekmekçinin İsmail oğlu Recep, Ekmekçinin İsmail oğlu Eyüp ve Hacı Yeşil’dir.
Derviş Bey kumandasındaki kuvvetler de 6 Ekim günü Konya’ya girmiştir. İlk idamlar da aynı gün yapılmış olmalıdır. Anlatılanlar da bu doğrultudadır.
Ailenin hayatta olan büyüklerinden dinlediğime ve tespitlerimize göre, merhumun asılmasına, Mehmet Vehbi Efendi sebep olmuş, kendisini koruyacağı hususunda verdiği sözü yerine getirmemiştir. Bu hususu bizzat kendisi hem Meclis, hem de Gizli Celse oturumlarındaki konuşmalarında açıklamaktan çekinmez. (Bk. Gizli Celse Zabıtları)
Saadeddin Efendi’nin kızı, Aliye Hanım’la evlenen Rıfat Efendi’nin Mehmet, Ahmet, Sıdıka ve Saide adında dört çocuğu olmuştur. Hacı Fet-tah Kabristanı’nda babasının türbesinde metfundur. Rıfat Efendi’yi tanıyanlar, onun melek gibi bir insan olduğunu ve politikaya da bulaşmadığını ifade ederler.
O gerçekten fiilen bir siyasi partiye girmediği gibi, aleyhte ve lehte yazdığı, bilinen bir yazısı da yoktur. Medresenin evinde oturduğu için, gece gündüz talebeleriyle meşguldür. Onun idamı herhangi bir mahkeme kararı olmadan tamamen siyasi ve idarî bir tasarrufa alel acele yapılmıştır. Günümüz tabiriyle, yargısız bir infazdır.
Rifat Efendi’nin iki kızı, iki oğlu vardır. Kızları Sıdıka (Filizer), diğeri Saide Hanım’dır. Oğulları ise Mehmet Erenmemiş ve Ahmet Erenmemiş’tir. Hayriye Uğurlu ve Dr. Rıfat Erenmemiş, Mehmet Erenmemiş’in, Hatice Erenmemiş, Ayşe Aydın, Müfide Öncü ve Abidin Erenmemiş, Ahmet Erenmemiş’in çocuklarıdır. Ahmet Erenmemiş, amcasının kızı Be-hiye Hanım’la evlenmiştir. Behiye Hanım aynı zamanda Mehmet Öncü Bey’in kayın validesidir. Rıfat ve Ziya Filizer kardeşler de Sıdıka Hanım’ın çocuklarıdır.
Kabir taşı kitabesi şöyledir.
Hüve’l-Bâkî
Gavsü’l a’zam Şeyh Memiş Efendi
Torunu Şeyh Muhammed Bahâeddin Efendi
Hazretlerinin ikinci oğlu
Rıfat Efendi ruhuna Fâtiha
1920
KAYNAKLAR
TBMM GCZ, C. 4, s. 441.
Arabacı, a.g.e. s. 525/527;
İsmail Bilgili-Ahmet Çelik, a.g.e. s.89-90;
Ahmet Avanas, Milli Mücadele’de Konya, Ankara 1998, s. 147, 166.
Sural, a.g.dizi yazı 11 Eylül 1975;
Es, Muhtasar (Haz. Uz), s. 2/348.