Şehit Ahmet Efendi

Müftü Şehit Ahmet Efendi
(ö. 1248 H./1832 M.)

Hadim’de doğdu. Büyük Hâdimî Hoca’nın oğlu, Sarı Müftü namıyla maruf Abdullah Efendi’nin oğludur. Annesi, büyük bilgin Ebu Naim Ahmet Hâdimî’nin kızı Mediha Hanım’dır.

İlk tahsilini Hadim’de yaptıktan sonra, 1808 yılında tahsilini tamamlamak için İstanbul’a gitti, 1820 yılına kadar on bir yıl İstanbul’da kaldı. Tahsilini tamamlayıp icazetini aldıktan sonra, Konya’ya döndü. İstanbul’da hocası Ayaklı Kütüphane namıyla maruf Antakî Mehmet Efendi’dir.

Konya Müftüsü Bağlıcalı İbrahim Efendi’nin kızı ile evlendi ve Konya’da bulunduğu sırada Ziyaiye, İrfaniye ve Kadızade medreselerinde müderrislik yaptı. Konya’nın İslâmi ilimler merkezi haline gelmesinde büyük hizmeti geçen ulemanın başında gelir. Kayınpederinin vefatı üzerine 1827 yılında Konya Müftülüğüne getirildi.

Büyük kardeşi Hadim Müftüsü Hacı Mehmet Efendi’nin vefatı üzerine de Konya Müftülüğünü bırakarak Hadim’e müftü olarak gitti.

Hadim’de Konya’da olduğu gibi, talebe yetiştirmeye devam etti ve pekçok talebeye icazet verdi. Türkiye’nin dört bir yanından gelen öğrencileri yetiştirmekle kalmadı, onların yatılı olarak bütün ihtiyaçlarını da karşıladı.

Hakkında fetva verdiği bir şahıs tarafından öldürüldü. Şehit Ahmet Efendi denmesi bu yüzdendir. Evliyadan, kerim bir zat olduğuna inanılır ve hakkında pek çok hatıra anlatılır. Şehit edilmeden önce birisi Ahmet Efendi’ye:

“Hakkında fetva verdiğiniz falan adam sizi öldürecek!” demesi üzerine;

Şehit Ahmet Efendi’nin Hadim’deki kabri

Şehit Ahmet Efendi’nin Hadim’deki kabri

“Bırakın öldürsün! Onunla altı ay sonra Allah huzurunda hesaplaşırız!” der. Gerçekten de katili, altı ay sonra kanserden ölür.

Öldürüleceği gün de, uzun uzun şehitliğin Allah katındaki derecesinden bahseder ve bu konuşmadan sonra, dışarı çıkınca şehit edilir.

Gerek Konya ve gerekse Hadim’de çok sevilen bir insan olan Ahmet Efendi, aynı zamanda devrinin ünlü hattatlarındandır.

Şehadeti, 1248/1832 dir. Hadim’de büyük babasının yanında metfundur.

Meşhur hattatlarımızdan olan Şehit Ahmet Efendi, hattatlığı, İstanbul’un güzide hattatlarından öğrenmiştir. Sülüs, ta’lik ve nesih yazan Ahmet Efendi’nin bir eseri, Yusuf Ağa Kitaplı-ğı’ndadır.

Kabir taşı kitabesi şöyledir:

Bahr-i ulum içre muhakkik-i fazıl-ı devri zaman *
Serteser neşri nüması olmuştu rayegân
Züht ü takva ile meşhur nesl-i pâk-i Hadimî
Emri Hak’ dan irdi rutbe-i şahadet nâgehân
Manzar-ı esrar-ı Mevlâ olduğıyçün ol hemân
Yâr idindi Seyyid-i âşiyan hem peygamberân
Rıhlet iddikte bekaya rahmetullahı aleyh
Vehbiya tarihini Ahmet Şakir dürrü yetimi
Ruhuna ihsan eden Fatiha olsun şadumân
1248/1832

* Şehit Ahmet Efendi’nin kabir taşı kitabesini ilk baskı için Hattatlar Armağanı’ndan almıştım. Hadim’e gittiğimde kitabenin; “Fazl-ı ilmiyle muhakkik fazıl-ı zeman” mısranın “Bahr-i ilm içre muhakkik-i fazıl-ı devri zeman” şeklinde olduğunu gördüm. Aradaki farkın okuma hatasından mı, yoksa dizgi hatasından mı kaynaklandığını bilemiyorum.

KAYNAKLAR

Arabacı, a.g.e. s. 296;
Hadimioğlu, a.g.e. s. 122.
Uyar, Hattatlar, S. 125-126. s. 31;
Sural, a.g. dizi yazı, 27 Eylül 1975.
Uz. Şehit Ahmet Efendi, Konya ANsiklopedisi, 2012, 4/139-144.